Şallı Hukuk & Danışmanlık

Borsa İstanbul Ve Kotasyon

Borsa İstanbul Ve Kotasyon
  • Borsa İstanbul Ve Kotasyon

I. GİRİŞ
II. BİRİNCİ BÖLÜM
A. Borsanın Kavramı ve Tarihçesi
            Borsanın kelime kökeninin nereden geldiği yönünde iki farklı görüş mevcuttur. Bunlardan ilki Latince ’de “içinde para taşınan kese” anlamına gelen “bursa”, Yunanca ’da ise “deri” anlamındaki “byrsa” terimlerinden türetildiğidir. [1]İkincisi ise 15. Yüzyılda o zaman ki Hollanda bugünkü Belçika’nın Brugge şehrinde para ticareti yapan Yahudi bir aile olan Van Der Burse ailesinden geldiği iddia edilmektedir.[2]
Borsanın ilk ortaya çıkışı yani kökeni çok eski zamanlara dayanmaktadır. Borsa İnsanların kendi aralarında alışveriş ihtiyacı ile başlamış, uygarlık aşamalarına göre değişim ve gelişim göstermiştir. Ekonomik ilerlemeyle birlikte önce ilkel malların sonra madeni külçeler ve paraların değişimiyle süreç devam etmiştir.[3] Yani o zamanlar borsa ismini almasa da aslında insanlar eskiden kurdukları Pazar ve panayırlarda her türlü ticari emtia niteliğinde kıymetli madenler ve ticari senetler de alıp satmıştır. Zamanla bu panayır ve pazarlar devamlı hale gelmiş ve yerleşik düzen altında ticaretin de gelişmesiyle ihtisaslaşma kazanmıştır.[4] Tüm bu gelişmelerin sonucunda günümüz karışık sermaye transferlerine kadar gelinmiştir. Yani Çeşitli malların (emtiaların) değişiminin, diğer bir deyişle arz ve talep edilen malların alım-satımının yapıldığı borsa, örgütlenmiş bir piyasa haline gelmiştir.[5]
Pusulanın icadı, ticaretin gelişmesi ve denizaşırı bir hal alması, Hollanda, Belçika gibi çeşitli ülkelerde büyük ticaret merkezlerinin kurulmasını ve buna bağlı olarak aracılık faaliyetlerinin artmasına bu durum da ticari senet ve kredilerin doğmasına yol açmıştır. 15.yy’da ise ilk poliçelerin kullanılmaya başlanması sağlanmıştır. Bu poliçeler yaygınlaştıkça el değiştirmiş ve el değiştirilmesine ilişkin birtakım kurallar ortaya çıkmıştır. Bu kurallar neticesinde ilk etapta ağaç altı, sokak başları gibi yerlerde yapılan faaliyetler lokantalar gibi kapalı alanlara taşınmış ve nihayetinde büyük borsaların temeli atılmıştır.
Avrupa’da ilk örgütlü borsa 1487 yılında Anvers’te kurulmuştur. Daha sonra bunun yerini 16. Yüzyılda Amsterdam borsası almıştır. Yine 16. Yüzyılın sonlarına doğru birçok borsa kurulmuş ve günümüz büyük borsaları haline gelmiştir. Bunlardan Paris ve Londra borsaları 16. yy. ’da, Berlin ve Basel Borsaları 17. yy. ‘da, Viyana ve New York Borsaları 18. yy. ‘da; Brüksel, Roma, Milano, Madrid, İstanbul, Tokyo borsaları da 19. yy. ‘da kurulmuştur. [6]
Borsaların gelişim şekli ve sürecini ülkelerin ekonomik yapıları ve gidişatları belirler. Bu yüzden her ülkenin kendine özgü borsa modeli mevcuttur ancak kurulan her yeni borsa belli aşamalardan geçmek zorundadır. Kısaca bu aşamalar; Kuruluş ve uyuklama dediğimiz ilk aşamadır. Kuruluşta durağan bir hal mevcuttur insanlar borsaya temkinli bakarlar İkinci aşama işleme geçme aşamasıdır, İnsanların temkini yerini işleme bıraktığı zaman işlemler başlar. Yatırımlarının kazanca dönüştüğünü görenler yatırımlarını artırırlar ve bunun neticesinde fiyatlar yükselir, fiyatlar yükseldikçe talep daha da artar. Üçüncü aşama ise; Borsada kar edildiği duyumunu alan herkes birikimlerini borsaya yatırmaya başlar. Talep git gide artmaktadır ancak arz talebe yeteri kadar cevap veremez hale gelir. Çünkü elinde hisse senedi bulunanlar sürekli yükseldiği için ellerindekini satmaz. Talep artıp arz azalınca fiyat daha da yükselir, herkes çok kazanmaya başlar ve talep daha da artışa geçer bu talep ve fiyat artışı nereye kadar devam edecektir, çöküş aşaması dediğimiz dördüncü aşamada ise halkın hisse senedi talebini durduracak veya piyasaya aniden bol hisse senedi dökülmesi yol açacak bir olay yeterlidir. Bu durumda fiyatlar düşmeye başlar, herkes zararını azaltmak düşüncesiyle elindekini biran evvel satma çabası içerisine girer ve bir panik havası oluşur. Bunun neticesinde alış minimum satış ise maksimum seviyeye çıkar ve iş hacmi düşmeye başlar. Bu düşüş başlangıç seviyenin altına inmese de onun biraz yukarısında kalır. Fiyatın dibe geldiğini gören yatırımcılar ise tekrar almaya başlar veya ellerindekini satmaktan vazgeçerler. Böylece yeni bir az-talep dengesi olmuşmuş olur ve fiyatlar oturur. Son aşama ise piyasa tepe noktayı da dip noktayı da görmüş ve olgunlaşmıştır. Yatırımcılar ve spekülatörler daha akıllı hareket etmekte ve borsanın aşırı düşüp aşırı yükselmesine sebebiyet verecek hamlelerden kaçınmaktadırlar. [7]
Tüm bu açıklamaların akabinde genel olarak Borsa kavramından, alıcı ile satıcının veya onları temsil edenlerin, emtia, menkul kıymet ve buna benzer misli emtia veya kıymetten sayılan diğer şeyler üzerinde alım-satım yapmak amacıyla bir araya geldikleri, belirli sürelerde ve belirli yerlerde kurulan, belirli kurallarla çalışan organize hale getirilmiş merkezi pazarlar anlaşılmaktadır. Borsaları Pazar ve panayırlardan ayıran özellik ise menkul kıymetlerin veya emtiaların hazır bulundurulmasına gerek duyulmaksızın örnekler üzerine alım ve satım yapılmasıdır. [8]
B. Borsaların Ekonomik İşlevleri
Borsa dendiği zaman halkın aklına genellikle; kısa zamanda zengin olma aracı, Şans oyunu, kumarhane, spekülatörlerin kazandığı küçük yatırımcıların kaybettiği yer vs. gelmektedir. Borsanın yukarıdaki düşüncelerin aksine ekonomiye katkı sağlayan bir kurum olduğu kaçınılmazdır. Borsanın ekonomiye sağladığı katkıları sayacak olursak;
1. Devamlı ve Düzenli İşleyen Bir Pazarın Oluşması
            Borsalar, daha önceden ihraç edilmiş menkul kıymetlere sürekli bir Pazar oluşumunu sağlar zira borsalar halkın, elindeki menkul kıymetlerin paraya çevrilebileceği en hızlı ve kolay yoludur. İkincil piyasa vasıtasıyla her menkul kıymeti her an alıp satabilmek mümkün olabileceğinden, menkul kıymetin pazarlanabilirliği artmıştır. Bu da borsaların likidite sağlama işlevini ortaya koymaktadır.
2. Piyasada Tek fiyat Oluşturma İşlevi
            Borsalar bütün alıcı ve satıcıları toplamak vasıtasıyla tek fiyatın oluşmasını sağlar. Borsası olmayan piyasalarda da tam rekabet şartları mevcut ise tek fiyat oluşabilir ancak borsası olan piyasalarda bu işlem en iyi şekilde gerçekleşir. Zira borsa bültenleri aracılığıyla borsada işlem gören fiyatlar tüm ülkede uygulanır. Bunun neticesinde de küçük sermaye sahibi halkın korunması amacı gerçekleşmiş olur.[9]
3. Güvence İşlevi
            Borsalar yatırımcının korunmasını sağlar. Bir anonim şirketin menkul kıymetlerinin borsada işlem görebilmesi için o şirketin borsaya kote edilmesi gerekir. Borsa ise şartları sağlamayan şirketi kabul etmez. Bu durum her ne kadar menkul kıymetin devlet veya bir kurumca garanti altına alındığı anlamı taşımasa da bir denetimden geçtiği ve şartları sağlayarak borsaya kabul edildiği anlaşılmaktadır. Ayrıca borsa spekülatörlerin manipülelerini de önlemeye yönelik tedbirleri mevcuttur.[10]
4. Ekonominin Göstergesi Olması
            Borsada her gün yüzlerce hisse senedi ve tahvil işlem görmektedir. Bu senetlerin gün, hafta, ay içerisindeki değişiklikleri şirketin mali durumuna paralel olarak yatırımcıya fikir verir. Yani şirketin hisse senetlerinin değer kazanması şirketin başarısı ve şirkete duyulan güveni ifade ederken, değer kaybetmesi ise şirketin kötüye gittiğine işarettir.
            Borsalar makroekonomi açısından da ekonominin göstergesi rolünü üstlenirler. Borsa; duyarlılığından dolayı ülkedeki ekonomiyi etkileyebilecek olaylara hızlı reaksiyon gösterir. Enflasyonun, yatırımların, gelişme ve ilerlemenin veya savaş tehlikesi, politik istikrarsızlık gibi ekonomik dışı etkenlerin ekonomideki yansımalarının en iyi izlendiği yerlerden birisidir.[11]
5. Ekonomiye Kaynak Yaratma İşlevi
            Borsalar tasarruflara hareketlilik ve canlılık kazandırır. Menkul kıymetler borsaları menkul değerlerin talep ve arzlarının karşılaştığı bir piyasadır. Borsalar fon talep edenler ile tasarruflarını değerlendirmek isteyenler ve ellerinde menkul değer bulundurup da bunları satmak isteyenler için kurulmuş bir pazardır. Menkul kıymetler borsasında ekonomiye kaynak çeşitli yollarla sağlanmaktadır. Örneğin, hisse senedi çıkarmak suretiyle şirketine yeni ortaklar alan sınai şirketlerin veya kısa veya uzun vadeli borç senedi çıkararak borçlanmak isteyen özel sektörün yaptıkları işlem sermayeye hareketlilik katmaktadır.
6. Sermaye Mülkiyetinin Geniş Bir Topluma Yayma İşlevi
            Aslında bu işlev sermaye piyasası ve menkul kıymetler piyasasının işlevidir ancak borsa bu işlevi daha kolay ve etkin ve güvenilir bir şekilde yürütülmesini sağlar[12] zira borsalar halka açılmayı ve bu yolla sermayenin tabana yayılmasını teşvik eder. Bu tabana yayılma da etkin bir ikincil piyasa ile gerçekleşir. Şirketini büyük hisseli ortaklarla paylaşmak istemeyen şirket sahipleri borsa vasıtasıyla küçük yatırımcılardan hem sermaye toplayıp hem de kontrolü elinde bulundurma fırsatı yakalarlar. Ayrıca borsaya kote edilen şirket, yukarıda da bahsettiğimiz gibi belirli şartları sağladığı için halk tarafından şirkete güven duyulur, şirket te borsaya kote edilmesi neticesinde tanınırlığını artırmış olur. Nihayetinde küçük tasarruflar büyük teşebbüslere ortak olurlar.
7. Uzun Vadeli Yatırımların Kısa Vadeli Tasarruflarla Finansmanını Sağlama İşlevi
            Şirketler açısından, borç doğurucu araçların ihracında vade etkeni mevcuttur ve bu etken şirketlere pazarlama güçlüğünden dolayı zorluk çektirmektedir. Bu durum uzun vade ile borçlanmanın maliyetleri artırması sonucunu doğurmaktadır. Ancak ikinci el piyasa etkin çalışıyorsa vade sorunu kısa vadeli tasarruflar ile çözülmüş olur.
8. Menkul Kıymetler İle İlgili Bilgilere Kolayca Ulaşma İşlevi
            Birinci ve ikinci el piyasalarda gerekli olacak bilgilere borsalar sayesinde kolayca ulaşılabilir. Birinci el piyasalardaki vade, fiyat gibi koşulların belirlenmesinde kullanılacak bilgileri sağlar. İkinci el piyasasında ise piyasalardaki fiyatların borsa dikkate alınarak belirlenmesi sağlanır. Borsa bülteni ve yayın organları vasıtasıyla borsadaki fiyat ve oranlara kolayca ulaşılabilir.
C. BORSA İSTANBUL
1. Türk Borsa Tarihi ve Borsa İstanbul
Borsa İstanbul’un tarihini kısaca irdeleyecek olursak; Cumhuriyet dönemi ilk borsa 1927 tarihinde kurulan esham ve tahvilat, kambiyo ve nukud borsasıdır. Akabinde 1929 yılında Menkul kıymetler ve kambiyo borsaları kanunu ile ismi İstanbul Menkul Kıymetler Borsası oldu. 1938 yılında borsanın hem ismi hem de yeri değiştirildi. Merkezi İstanbul olan dönemin İMKB’si merkezi Ankara olan Eshem ve tahvilat Borsasına dönüştürüldü. Bu tarihten yaklaşık 3 yıl sonra aynı isimle borsanın merkezi tekrar İstanbul’a taşındı ve Nihayetinde 6 Ekim 1983 tarihinde, 18183 sayılı resmî gazete ilanı ile İstanbul Menkul Kıymetler Borsası kuruldu.  
Borsa İstanbul ise 1983 yılında kurulan İMKB’nin 5 Nisan 2013 tarihinde isminin değiştirilmesi vasıtasıyla hizmete devam eden bir anonim şirkettir. İMKB, yalnızca isim olarak Borsa İstanbul’a dönüşmekle kalmadı, aynı zamanda Borsa İstanbul; İstanbul Altın Borsası (İAB) ve Vadeli İşlem Opsiyon Borsasını (VOB) tek çatı altında topladı. Nihayetinde Borsa İstanbul’da menkul kıymetlerin işlem gördüğü 5 piyasa mevcuttur. Bu piyasalar;
-Pay Piyasası
-Borçlanma Araçları Piyasası
-Gelişen İşletmeler Piyasası
-Vadeli İşlemler ve Opsiyon Piyasası
-Kıymetli Madenler ve Kıymetli Taşlar Piyasası
2. İMKB neden Borsa İstanbul Oldu
            Değişimin temel gayesi yabancı sermayenin ülkemize daha rahat çekilebilmesi olarak gösterilmektedir. Bu doğrultuda yabancı sermayenin ülkemize gelmesi için birden fazla ve dağınık borsalar yerine tek bir çatı altında toplanmış, güçlü bir borsa ihtiyacı doğmuştur. Bu ihtiyacın giderilmesi adına İMKB, altın ve vadeli işlem opsiyon borsalarını da birleştirerek Borsa İstanbul olmuştur.
            Uluslararası piyasada işlem kolaylığı ve piyasada güven sağlama amacı da bulunan Borsa İstanbul gelecek dönemlerde İstanbul’u finans merkezi haline getirme projesi adına atılan bir adımdır. Ayrıca bir anonim şirket olarak kurulan Borsa İstanbul halka arz edilme olanağına da sahiptir. Bu doğrultuda Bakanlar Kurulunun Borsa İstanbul’un halka arzına ilişkin 2014/6747 sayılı kararı mevcuttur. Karara göre; “Borsa İstanbul Anonim Şirketinin hazine mülkiyetinde bulunan B grubu payları, toplamda şirket sermayesinin %42,75 ini aşmamak üzere 31/12/2015 tarihine kadar halka arz edilebilir. Öngörülen bu sürenin bir yıla kadar uzatılabilmesi ve nihai halka arz oranının belirlenmesi hususlarında Hazine Müsteşarlığının bağlı olduğu bakan yetkilidir” denmektedir. Ayrıca Hazine Müsteşarlığı’ndan gelen 08/10/2015 tarihli yazıda, Hazine mülkiyetinde bulunan (B) grubu payların toplamda Şirket sermayesinin %42,75’ini aşmamak üzere 31/12/2015 tarihine kadar halka arz edilmesini öngören sürenin Müsteşarlığın bağlı olduğu Bakan onayı ile bir yıla kadar uzatılabileceğinden bahisle, Hazine mülkiyetinde bulunan söz konusu hisselerin halka arz süresinin 31/12/2016 tarihine kadar uzatılması için gerekli makam onayının alındığı ifade edilmiştir.[13]
3. Hukuksal Düzenleme
            Borsalar, menkul kıymetlerin ve diğer sermaye piyasası araçlarının güven ve istikrar içerisinde, kolay ve hızlı bir şekilde alım satımı gerçekleştirilebilen, oluşan fiyatları belirlemeye ve açıklamaya yetkili bulunan kamu tüzel kişileridir.  Ülkemizde sermaye piyasasında alıcı ile satıcının aracı kurumlar vasıtasıyla bir araya gelerek, belirli kurallarla alışveriş yapmalarına ortam sağlayan kuruluş[14] Borsa İstanbul’dur.
            Dünya borsalarıyla entegre olma yolunda, likiditeyi artırabilmek ve sermaye piyasasında hızlı büyümeye zemin hazırlamak adına kurulan Borsa İstanbul’a ilişkin hukuki düzenleme 30 Aralık 2012 tarihinde yürürlüğe giren 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunun 138. Maddesi ile getirilmiştir. Ardından 19/10/2014 tarihli 29150 sayılı resmî gazete de Borsa İstanbul A.Ş. Borsacılık Faaliyetlerine İlişkin Esaslar Yönetmeliği yayınlanmıştır.
            Borsa İstanbul’u kuran 6362 sayılı SPK’nin 138. Maddesinde Borsa İstanbul Anonim şirketini diğer anonim şirketlerden ayıran bir hüküm mevcuttur. Bu hüküm tam olarak SPK Md. 138/f2 de; Borsa İstanbul Anonim Şirketinin faaliyet konusu ve amacı, sermaye miktarı, payları, payların devir esasları, 6102 sayılı Kanunun 478 inci maddesinin dördüncü fıkrasına tabi olmaksızın paylara tanınacak imtiyazlar, tasfiye, devir, birleşme, fesih, halka arz sınırlamaları, organları, komiteleri, bunların oluşumu, görev yetki ve sorumlulukları ile çalışma usul ve esasları, hesapları ve kârlarının dağıtımı ile teşkilatına ilişkin esaslar ile sair hususların yer aldığı esas sözleşmesi Kurul tarafından hazırlanarak ilgili Bakanın onayını müteakip bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren en geç altı ay içinde genel hükümlerle bağlı olmaksızın doğrudan tescil ve ilan edilir. Şeklindedir. Kanundan da anlayacağımız gibi Borsa İstanbul Aş.’nin TTK Md. 478/f4’e tabi olmaması söz konusudur.
4. Borsa İstanbul’un Görev ve Yetkileri
            Borsa İstanbul Aş. Borsacılık kapsamında birtakım faaliyetler yürütmek adına görev ve yetkileri mevcuttur.
Bu görev ve yetkiler[15];
-Kota alma, kottan çıkarılma ile borsada işlem görme ve işlem görmenin durdurulması
-Emirlerin iletilmesi ve eşleştirilmesi
-Gerçekleştirilen işlemlere ilişkin yükümlülüklerin zamanında yerine getirilmesi
-Borsada işlem yapma yetkisinin verilmesi
-Disiplin düzenlemelerinin yürütülmesi
-Borsa gelirleri ile bunların tahsili
-Uyuşmazlıkların çözülmesi
-Borsa, borsanın pay sahipleri ve/veya piyasa işleticisi arasındaki muhtemel çıkar çatışmalarının önüne geçilmesi
-Borsaların, işletim, denetim ve gözetim sistemleri
-Piyasa oluşturma, işletme ve yönetilmesidir.
            Borsa görevlerinin icra ederken Kuruldan, Hazine Müsteşarlığından, Bakanlıklardan, ilgili özel veya kamu kuruluşlarından görüş ve bilgi isteyebilir.  [16]
Borsa İstanbul’un başlıca amacı ve faaliyet konusu ise; “Kanun hükümleri ve ilgili mevzuat çerçevesinde, sermaye piyasası araçlarının, kambiyo ve kıymetli madenler ile kıymetli taşların ve Sermaye Piyasası Kurulunca uygun görülen diğer sözleşmelerin, belgelerin ve kıymetlerin serbest rekabet şartları altında kolay ve güvenli bir şekilde, şeffaf, etkin rekabetçi, dürüst ve istikrarlı bir ortamda alınıp satılabilmesini sağlamak, bunlara ilişkin alım satım emirlerini sonuçlandıracak şekilde bir araya getirmek veya bu emirlerin bir araya gelmesini kolaylaştırmak ve oluşan fiyatları tespit ve ilan etmek üzere piyasalar, pazarlar, platformlar ve sistemler ile teşkilatlanmış diğer pazar yerleri oluşturmak, kurmak ve geliştirmek, bunları ve başka borsaları veyahut borsaların piyasalarını yönetmek ve/veya işletmek ve ana sözleşmesinde yazılı olan diğer işlerdir.”[17]
5. BİST Organları
a. Yönetim Kurulu
            Şirketin işleri ve idaresi Yönetim Kurulu tarafından yürütülür. Yönetim kurulu, Türk Ticaret Kanunu hükümleri çerçevesinde 2 (iki) üyesi A Grubu, 3 (üç) üyesi C Grubu pay sahiplerinin önerdiği adaylar arasından olmak üzere genel kurulca seçilen toplam 10 üyeden oluşur. C Grubu pay sahiplerinin önerdiği adayların seçimi; Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinin, Türkiye Sermaye Piyasaları Birliğinin ve yatırım kuruluşlarının göstereceği adaylar arasından genel kurul tarafından gerçekleştirilir. Yönetim kuruluna seçileceklerin daha önce iflas etmemiş olması vs. gibi belirli şartları sağlamaları gerekmektedir. Bu şartları sağlayamayan kişiler Yönetim Kuruluna seçilemeyeceklerdir. YK üyelerinin görev süresi üç yıldır ve tekrar göreve seçilebilirler. Yönetim kurulunun görevi ise genel olarak şirketin yönetimi ve dışarıya karşı temsilidir. Yönetim kurulu, ilgili mevzuat ve esas sözleşme uyarınca genel kurulun yetkisinde bırakılmış bulunanlar dışında şirketin işletme konusunun gerçekleştirilmesi için gerekli olan her çeşit iş ve işlemler hakkında karar almaya yetkilidir.
            Yönetim kurulu ayda bir defadan az olmamak şartıyla lüzum ettikçe toplanır. Toplantılar Şirketin merkezinde veya YK. Başkanının uygun göreceği başka bir yerde yapılabilir. Toplantı elektronik ortamda da yapılabilir ve üyelere elektronik ortamda oy kullanabilirler. Yönetim Kurulu üye tam sayısının çoğunluğu ile toplanır ve kararlarını toplantıda hazır bulunan üyelerin çoğunluğu ile alır. Bu kural yönetim kurulunun elektronik ortamda yapılması halinde de uygulanır. Yönetim kurulu toplantılarında başkan katılım sağlamamışsa yerine vekili başkanlık eder. Oylamalarda çekimser oy kullanılamaz. Yönetim kurulu üyeleri birbirlerini temsilen oy veremeyecekleri gibi, toplantılara vekil aracılığıyla da katılamazlar. Oylar eşit olduğu takdirde o konu gelecek toplantıya bırakılır. İkinci toplantıda da eşitlik olursa söz konusu öneri reddedilmiş sayılır.
b. Genel Kurul
            Genel Kurul; pay sahiplerinin şirket işlerine ilişkin haklarını kullandıkları organdır. Genel kurul; olağan ve olağan ve olağanüstü olarak iki şekilde toplanır. Olağan genel kurul her faaliyet dönemi sonunda üç ay içerisinde toplanır. Olağanüstü GK ise şirket işlerinin gerektirdiği zamanlarda yönetim kurulu, Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen hallerde azlık pay sahipleri ya da gerek gördüğü hallerde gündemi de belirlenmek üzere Sermaye Piyasası Kurulunun daveti üzerine toplanır. Genel kurul toplantı nisabında TTK’nin ilgili hükümleri uygulanır. Genel Kurul şirketin merkez adresinde veya merkez adresin bulunduğu il sınırları içerisinde bir yerde veyahut Ankara’da toplanır. Toplantıya katılacak olan hak sahipleri elektronik olarak katılım sağlayabilir. Karar nisap sayısı yine TTK hükümlerinetabidir.
6. Finansal Verilerle Borsa İstanbul
            Borsa İstanbul Anonim Şirketinin toplam kuruluş sermayesi 423.234.000 Türk Lirasıdır. Bu sermaye her biri 1 kuruş değerinde 42.323.400.000 adet nama yazılı paya ayrılmıştır. Kanunun 138 inci maddesi uyarınca tamamı ödenmiş olan bu sermayeyi temsil eden payların yüzde kırk dokuzu, bu pay sahipliği ile ilgili her türlü işlem Hazine Müsteşarlığınca yürütülmek üzere Hazineye; yüzde elli biri ise aynı Kanunda belirtilen amaçlarla değerlendirilmek üzere Borsa İstanbul Anonim Şirketine (Şirketin kendisine) aittir.
            Borsa İstanbul’da kayıtlı 520 şirket bulunmaktadır. Borsa İstanbul’da işlem gören şirketlerin piyasa değeri yaklaşık 575 milyar TL’dir. Bu değerin yaklaşık %60’ını (355 milyar TL’si) ilk 20 şirket karşılamaktadır. Borsa İstanbul’un Dünya borsalarındaki yeri ise Dünya Borsalar Federasyonu verilerine göre 32. Sıradadır. Dünya borsalarının külli değerinin 70 trilyon dolar, Türkiye’nin ise 189 milyar dolar olarak dünya borsalarının %0.4 piyasa değeri payına sahiptir.
7. Bist 100, Bist 50 ve Bist 30 Endeksleri
            Bist 100 endeksi Borsa İstanbul pay piyasası için temel endeks olarak kullanılmaktadır. Borsa İstanbul pazarlarında işlem gören, piyasa değeri ve işlem hacmi en yüksek 100 payın ortak performansının ölçülmesi amacıyla oluşturulmuştur. Endekslerin yanında yazan rakamlar endeks içerisinde kaç adet hisse bulunduğunu belirtir. Bu endeksler içerisinde yer alan hisselerin A ve B grubu paylardan olması gerekmektedir. C ve D grubu paylar endekse alınmamaktadır. Hissenin hangi gruba gireceği SPK tarafından belirlenen kriterlere göre oluşturulmaktadır. Nihayetinde Bist 100,50 ve 30 Yıldız Pazar ve Ana Pazar’da işlem gören şirketlerle, Kolektif Yatırım Ürünleri ve Yapılandırılmış Ürünler Pazarı’nda işlem gören gayrimenkul yatırım ortaklıkları ve girişim sermayesi yatırım ortaklıkları arasından seçilen paylardan oluşmaktadırlar.[18]
III. İKİNCİ BÖLÜM
A. KOTASYON
            Yatırımcısına önceden belirlenmiş koşulların kotasyon (Borsa İstanbul kotuna alma); menkul kıymetler borsalarında sürekli işlem görmesi talep edilen sermaye piyasası araçlarının ilgili şartları (kotasyon kriterleri) taşımaları durumunda kot listesine kayıt edilmesi ve işlem görmesinin kabul edilmesidir.[19] Diğer bir ifadeyle, Borsalarda alım-satıma konu olacak mal ve değerlerin belirlenmesi işlemine ise “kotasyon” (listeleme) denilmektedir.[20]
Kotasyon kelimesi batı ülkelerinde “bir menkul kıymetin işlem salonlarında alım satımı esnasında fiyatının saptanarak tescili işlemi” anlamında kullanılmaktadır. Ancak bizim ülkemizde “anonim şirketler ya da kamu kurumları tarafından ihraç edilen menkul kıymetlerin borsa listesine alınması, kaydedilmesi” anlamında kullanılmaktadır. Bu iki anlamı karıştırmamakta fayda vardır. [21]
            Dünya borsalarında borsa kotuna alınan menkul kıymet direk işlem görmeye başlamaktadır ancak bizim ülkemizde kotasyon işlemi bir tescil işleminden ibarettir. Zira borsaya kote edilen şirket borsada işlem görebilmek için ayrıca, aşağıda anlatacağımız şartlarını sağladığı borsa pazarına alınması gerekir. [22]
            Menkul kıymetler borsalarında kote edilen hisse senetleri ve tahvillerin değerini ve niteliğini ihraççı belirler. İhraççı anonim şirket SPK tarafından denetlendiği gibi Borsa İstanbul tarafından da denetim altında tutulmaktadır. Borsa İstanbul, ihraç edilen sermaye piyasası aracının, yönergesinde belirttiği kotasyon şartlarını sağlayıp sağlamadığının kontrolünü sağlar. Bu durum yatırımcı açısından yukarıda belirttiğimiz borsaların güvence işlevi kapsamında, menkul kıymetin güvenli olup olmadığını denetler. Bu noktada kotasyon bir liyakat sistemidir. [23]
Kotasyon Sistemleri
            İki çeşit kotasyon sistemi bulunmaktadır. Bunlardan ilki Tam kotasyon, ikincisi ise Kısmi kotasyondur. Bu iki sistemdeki kotasyon başvuruları da ilk ve ilave kotasyon şeklinde yapılmaktadır
Tam ve Kısmi Kotasyon
            Anonim şirketin ortaklık hakkı veren menkul kıymetlerinin hepsinin kote edilmesine tam kotasyon denir. Kısmi kotasyon ise başvuru tarihi itibariyle ortaklık hakkı veren menkul kıymetlerin sadece işlem gören veya görecek olan kısmı kota alınması durumudur.  [24]
İlk ve İlave Kotasyon
            Kotasyon aslında şirketi değil şirketlerin ihraççı şirket vasıtasıyla ihraç ettikleri menkul kıymetlerin tescili anlamı taşımaktadır. Bu noktada menkul kıymetleri ilk defa kote edilen şirkette borsa kotuna girmiş sayılır. Bu duruma ilk kotasyon denir. Başvuru tarihinde payları borsa kotunda bulunan şirketin daha sonra yaptıkları sermaye artırımları sebebiyle ihraç ettiği yeni payların kotasyonu da yönetmelikte ilave kotasyon olarak tanımlanmaktadır.[25]
Kotasyon Esasları
            Borsa İstanbul’da kotasyonun esasları, şartları, kottan çıkarma vs. hususlar 14/07/2015-13/11/2015 onay tarihli, 04 YÖN 01 kodlu kotasyon yönergesi ile belirlenmiştir. 
           
           
 

 
[1] Altay İsmail, Türk Menkul Kıymetler Borsası Hukukunda Hisse Senedi Yatırımcısının Korunması Açısından Kotasyon Sistemi Ve Kottan Çıkarılan Şirket Yatırımcısının Hukuki Başvuru Yolları, Marmara Üni Yüksek Lisans Tezi, İstanbul, 2006, s.
[2] Karslı Muharrem, Sermaye Piyasası Borsa Menkul Kıymetler, Alfa, 2004, Genişletilmiş 5. Baskı, s. 221
[3] Güçlü Hakan, Borsaların Tarihçesi, Makale, s.1
[4] Karslı, a.g.e.  s. 221
[5] Altay, a.g.e. s. 11
[6] Karslı. A.g.e. s. 222
[7] Karslı a.g.e. s. 228
[8] Karslı, a.g.e. s. 214
[9] Karslı. A.g.e. s. 216
[10] A.g.e. s. 217
[11] A.g.e.  s. 217
[12] Karslı, a.g.e. s. 217
[13]http://www.borsaistanbul.com/yatirimcilar/borsa-istanbul-as-nin-halka-arzi
[14] Reha Tanör, Sermaye Piyasası Hukuku, Beta, 1992, 1. Cilt, s. 390
[15] Cevaplarla Borsa ve Sermaye Piyasası, Borsa İstanbul Aş. Yayınları, s.6
[16] Tanör, a.g.e. s. 391
[17] Borsa İstanbul Aş. Esas Sözleşmesi
[18] Borsa İstanbul Endeks ve Veri Bölümü, Bist pay endeksleri Temel Kuralları, Kasım 2016, s. 4
[19] Cevaplarla Borsa ve Sermaye Piyasası, Borsa İstanbul Aş. Yayınları, s.60
[20] Yücel, a.g.e.  s.94.
[21] Altay, a.g.e. s. 87
[22] Karslı, a.g.e. s. 312
[23] Altay a.g.e. s. 87
[24] Altay, a.g.e. s. 89
[25] Karslı a.g.e. s. 312